Akşamlar Artık Serin’i hüzünlenerek okudum; “çok severek” de diyebilirdim. Ama acı ilişkilerin, kopuşların, imkânsız aşkın romanı sevilerek okunmuyor. Hele, ıssız gerçekliğe izlenimlerden oluşan gölgeli bir dünya eşlik ediyorsa… Bilmiyorum, bir romanda da olsa, “hayat” değiştirilebilir miydi? Romancı kaskatı bırakmış.
SELİM İLERİ
Bu serseriyle alıp başımı gitmek istiyorum! Küçücük bir sahil kasabası belki, beyaz sıvalı bir ev. Belki romanlardaki gibi, kış günü yaz otelleri. Kalorifersiz. Birkaç parça eşya, duvarlarda tablolar. Dolapta battaniyeler. Herkes dedikodumuzu yapacak: Aramızdaki yaş farkı, küçümseyen bakışlar, bıyık altında gülümsemeler… Biz meydan okuyacağız. Elinde iki demet çiçekle gelecek! Sahir Kırtay konuşacağız yatakta, kimse anlamayacak bizi. Bazı geceler, o korkunç yalnızlığımızdan bir an olsun kurtulmak için sevişeceğiz. Sonra, beraberken bile aşılması mümkün olmayan o yalnızlık kuşatacak.
İkimizden ibaret bir dünya.