“Ä°yi bir masal yazmak istiyorsanız benden size bir tavsiye; hemen bir kedi alın...”
Özlem Anar, Âşık Kedi’de, “Kedi olmama raÄŸmen benim bile yapamayacağım ÅŸeyler var” diyebilecek kadar alçakgönüllü bir karakterin penceresinden insanların dünyasına bakıyor. Yazar ve eÅŸinin “çokbilmiÅŸ” kedisi Kopil, balkonda oturmuÅŸ rüzgârın anlattığı evren masalını dinlerken annesine aÅŸkını, babasına dair karmaşık duygularını ve insanoÄŸlunun garipliklerini kendine özgü yöntemlerle ve referanslarla masaya yatırıyor: Ona göre, dünyayı daha iyi bir yer haline getirecek her mucizevi masalda en az bir kedi bulunuyor!
Hegel adlı bir Alman filozofu, insanın düÅŸünebildiÄŸi her ÅŸeyin mümkün olduÄŸu bir evrende yaÅŸadığımızı iddia etmiÅŸtir. Bir kedi konuÅŸup masal anlatamaz, diyorsanız Hegel’in bu sözüne kulak vermenizi öneririm.
Adamın dediÄŸine göre her ÅŸey ama her ÅŸey mümkün. Yeter ki o ÅŸeyi düÅŸünelim. Var olmayan bir ÅŸeyi düÅŸünemeyeceÄŸimizi söyleyen bu adama ÅŸükran borçluyum. Onun sayesinde birçok insanın saçma bulabileceÄŸi ÅŸeyler anlam kazanıyor. Mucizelerle dolu bir evrende miskin miskin yaÅŸayan canlılar olmadığımızı, bizi asla hafife almamanız gerektiÄŸini anlatmanın daha iyi bir yolunu bulamadım.
