"Åžu dünyanın hâkim ve güçlü eÄŸilimleri... Genelgeçer düÅŸünceleri arasında kaybolmadan... Maddi, manevi, örgütlü yahut cemaatvari herhangi bir otoriteyi kerteriz almadan... Habire, ürkütülmeyecek kurbaÄŸa hesabı yapmadan... Dilini gündelik hesapların lisanı kılmadan... Sesi az çıkabilen, bastırılan, haksızlığa uÄŸrayan, maÄŸdur ve mazlum edilenlerin dünyasının farkında olma çabasıdır. Bu dünyanın, bütün keyiflere, tüm zenginliklere, alabildiÄŸine rengârenkliÄŸine raÄŸmen, böyle bir yer de olduÄŸunu unutmama, hatırlatma çabasıdır. O yüzden, kimileri açısından huysuz, sevimsiz, neÅŸesiz düÅŸünceler, cümleler, yazılar birbirini kovalar. Tsunami uyarısı meselesinden Kızıltepe’de öldürülen UÄŸur’a... DışiÅŸleri Bakanı Ä°srail’deyken 8 Filistinli’nin tank atışıyla öldürülmesine ve bunun medyada neredeyse görülmemesine... Ä°nançları yüzünden dışlanandan hâkim inançlara inançsızlığının bedelini ödeyenlere... “Terör kurbanı”ndan “terörle mücadele kurbanı”na... Dünyanın ve ülkenin lanetlisi sayılanlara kadar, yüreÄŸim, aklım, bilgim, vicdanım el verdiÄŸince..."