Türkçe edebiyatın ustalarından Erhan Bener’in beyazperdeye de aktarılmış, en önemli romanlarından biri Böcek.
Yapıtlarını benzersiz psikolojik çözümlemelerle kuran Bener’in bu çarpıcı romanı, ana karakterinin “polis” olması ve konusunun güncelliğini hiç yitirmemesi ile dikkat çekiyor.
Polis figürü edebiyatta ele alınması en güç karakterlerden biri olsa gerek. Bener, kahramanla düşman arasında gidip gelen genel algıyı çok dengeli bir şekilde ele alarak, her tür bakışa olanak tanıyan derinlikli bir kurmaca ortaya koyuyor. Böcek, etrafındaki herkesi böcek gibi görmeye başlayan temizlik hastası bir polisin tüm psikolojisini, açmazlarını büyük bir başarıyla dile getiriyor.
Siyah ile beyaz arasında hiçbir ara renge tahammül edilmediği, cümlelerin genellikle “Ama o da…” şeklinde başladığı bugünlerde Erhan Bener, bir polis üzerinden bize hümanizmi hatırlatıyor.
“Kolunun altındaki ilaç paketini sıkıyor. Elinde yeterince ilaç olsa, bu kentteki bütün böcekleri temizlerdi. Yalnız hamamböceklerini değil. Hamamböceklerinden farksız bütün yaratıkları. O Mutemedi, o doktoru, o Haşmet orospusunu, o kayınpeder olacak ayyaş pezevengi, o blucinli kızları, o pis sakallı oğlanları, sokakta kızak kayan çocukları, hepsini..”