"Diane Arbus insan yüzü algımızda dönüÅŸüm yaratmıştır." Robert Hughes
"O, icra ettiği sanatın kurallarını değiştirmişti." Hilton Kramer
"Onun gibi bir sanatçı olabilmeyi isterdim." Richard Avedon
Frida Kahlo, Georgia O’Keeffe ve Virginia Woolf gibi Diane Arbus da hem sanatı hem de yaÅŸamıyla hayranlarında yoÄŸun bir ilgi uyandırır. Cüceleri, ikizleri, travestileri, hilkat garibelerini ve tuhaf tipleri gösteren çarpıcı fotografik imgeleri, her ÅŸey bir yana normal ve anormal gibi deÄŸerlendirmeleri yerle bir etmiÅŸ, Arbus’un yaÅŸadığı dönemin ikonografisinde saÄŸlam bir yer edinmiÅŸtir. Gelgelelim ölümünü takip eden yıllar boyunca eserlerine duyulan ilgi günbegün artarken, Arbus’un olaÄŸanüstü hayatını örten sır perdesi bugüne kadar yerli yerinde durmaktaydı.
Bosworth’ün biyografisi Arbus’un büyüleyici imgelerinin ardındaki hayatı irdeliyor. New York’taki ayrıcalıklı çocukluÄŸunu, fotoÄŸrafçı ve oyuncu Alan Arbus’la tutkulu evliliÄŸi ve ikilinin moda alanındaki çalışmalarını; anne ve eÅŸ yaÅŸantısını ve evliliÄŸinin çökmesiyle gelen duygusal kargaÅŸayı gözler önüne seriyor. Ve özellikle altmışlı yıllarla birlikte karanlık, özgürleÅŸtirici ve oldukça trajik bir yöne kayan sanatını anlatıyor. Bosworth bu vurucu eserde hem depresyonu hem de içinde yaÅŸadığı toplumla mücadele eden, buna raÄŸmen zamanımızın en güçlü ve hiç ÅŸüphesiz en özgün fotoÄŸraflarını çeken bir kadının benzersiz portresini çiziyor.