Kalenderiye 1324 yılında bir Ä°talyan manastırında yaÅŸayan “ermiÅŸ” Mazzone ile açılır. Vaktiyle Anadolu’yu dolaÅŸmış Venedikli bir tüccar olan Mazzone, o tarihlerde kullanılmayan Latin harfleriyle Türkçe bir itirafname yazmıştır. AÅŸkın, çaresizliÄŸin, isyanlarla katliamların coÄŸrafyası Calenderia, takvime uygun olarak yaÅŸayanların ülkesidir. Calenderia, varlıkla yokluÄŸu ve zamanı tartışan derviÅŸler diyarıdır.
Gürsel Korat, Zaman Yeli’yle baÅŸlattığı eÅŸsiz bakış açısını Kapadokya Dörtlüsü’nün üçüncü kitabında da sürdürüyor ve okuru baÅŸka bir oyuna sürüklüyor: Kalenderiye Türkçede kullandığımız 29 harften fazlasıyla yazılmış ilk roman olduÄŸundan, ô, û, ñ gibi Türkçe sesleri farklı ifade ederek yeni bir anlatı ortaya koyuyor. 2009 Notre Dame de Sion ödülünü kazanan Kalenderiye’de anlatıcı hem göze hem kulaÄŸa hitap ediyor.
Yusuf Pîr, “Gidek!” didi ve atıñ üstüne sıçıradı. Sertahrir’iñ at binmesine yardım itdim. Pîrimiñ atı orta boyluyudu, “lıkkadak lıkkadak” koÅŸuyor, Sertahrir’iñ eÅŸkin atı da üstünde taşıdığı azametli kelleniñ kadrini bilir gimi “ÅŸangılıtıstıs” iderek bek dâÄŸiÅŸik bir yörüyüÅŸünen gidiyorudu.