Tarihin zor meselelerinden birine, bir muammaya yaklaşmayı deniyor Gülfem Pamuk, ödüllü ve geniş oylumlu ilk kitabı Kitab-ı Siyah Kalem ile. Nakkaş Mehmed Siyah Kalem’in iz sürülemez kimliğine, genç bir doktora öğrencisinin tezi üzerinden bakıyor. Muammalı Mehmed Siyah Kalem’i, yine tarihin kışkırtıcı karakterlerinden Fazlullah Esterabâdî döneminden okuyor. Bu bakış ve bu okuma, iki kadın karakter üzerinden, paralel bir kurguyla ilerliyor. Esma ve Elif.
İsimler ismi Esma ve harfler şeyhi Fazlullah ve “uğursuz” Nakkaş; Lam’ın yanında Elif veya Elif’in yanında Lam. Biri isimler, ötekisi harfler.
Epey zor bir meseleyi, romanın geniş imkânı içinde tartışıyor yazar. Okuyana “Bu, hakikaten bir ilk roman mı?” sorusu emanet kalıyor.
Her şeyin temelinde aşk vardır, diyor Kitab-ı Siyah Kalem. Ve ekliyor, dünya da aşkla yaratılmadı mı?
Şeytanın kulağı bu hikâyeyi ne zaman duydu?
Söyleyin bana, ne zaman?