Hayalleri, masalları ve yenilgileri olmayan insan, yaşadığını söyleyebilir mi? Ya o tutku ilişkileri?
Bizi bir yerlere götüreceğine hep inanmak istediğimiz,
o aşklar, o sevgililer? İlişkilerimizde duvarlar ören ve bunu bize hissettiren kimdir aslında? Kendini kazanmanın bedeli, birilerini kaybetmeyi göze almak mı?
O hayalleri yolun neresinde yitiriyoruz?
Lunapark Kapandı, bu sorulara yanıtlar arayanların, diğer yandan da gidenlerin, gitmeyi bilenlerin ve hep aynı yerde kalanların, kendilerini bir odaya tutsak edenlerin hikâyesi... Geriye, bir düzen kurduklarına inananların, oyunlarına sığınanların hayatın neresinde
olduklarını sormak kalıyor...
Ve roman bir gerçeği gösteriyor;
bu yalanlarımızla o kadar kalabalığız ki aslında...