Yazma eylemi, yazarın iletişim kurma arzusundan mı kaynaklanır yalnızca? Böyle olduğunu düşünenler olabilir. Ama her zaman öyle olduğu anlamına gelmemeli bu. Yazma eylemi yazar için bir yüzleşme yolu, yahut kendisini gerçekleştirme olarak da düşünülebilir. Hatta yazma’nın bir direnme olduğu da ileri sürülebilir ki, ben en çok bu görüşteyim. Direnme, dâhil olmaktan çok müdâhil olmayı; sözden çok çığlık olmayı yeğlemektir. Barışa karşı şiddetin ve savaşın çılgınlaşmasına, adaletsizliğin hukuk sayılmasına, hayatın doğayla kurduğu muhteşem uyumun paramparça edilişine itiraz etmek, entelektüel vicdanın olmazsa olmazıdır. Bunun dışında başka türlü düşünmenin, yaşamanın, varolmanın olanaksızlığını fısıldayan bir sözcük, bu kitabın da adı oluyor: NEYLERSİN!