Kara gökte burgaçlanıyor karlar
Durmamacasına saldırıyor tipi
Bazen yabanıl hayvan gibi uluyor
Bazen ağlıyor bir çocuk gibi
Oyun boyunca sık sık tekrarlanan bu dizelerle anıyor Mihail Bulgakov, Aleksandr Puşkin’i. Yalnızca romanlarıyla değil, oyunlarıyla da 20. yüzyılın önde gelen Rus yazarlarından sayılan Bulgakov, Molière’den sonra bir diğer büyük yazara, Puşkin’e hayat veriyor Son Günler’de.
Ölümünde devletin parmağı olduğuna inandığı Puşkin’in hayatını kaybetmesinden önceki birkaç günü anlatıyor Bulgakov bu oyunda. Sanatsal ifadenin siyasi çıkarlar –ya da siyasi figürlerin kişisel çıkarları– uğruna nasıl kısıtlandığını gözler önüne seriyor. Mazlum Beyhan’ın sözleriyle, “dehanın ya da daha doğrusu sanatçının onu kuşatan nesnel koşullarla çatışmasının trajik özünü vurgulamayı” amaçlıyor.
Bir ustadan diğerine saygı duruşu niteliğindeki Son Günler (Aleksandr Puşkin), Bulgakov Kitaplığı kapsamında Everest Yayınları’nın dünya klasikleri dizisindeki yerini alıyor.