Her ne kadar eski bir deyiÅŸ kiÅŸinin aynasının yaptığı iÅŸ olduÄŸunu söylese de, asıl aynamız kullandığımız dil. Hangi dili kullandığımız deÄŸil anadilimizi nasıl kullandığımız kiÅŸiliÄŸimize, seçimlerimize, hayata bakışımıza iliÅŸkin çok önemli ipuçları sunuyor. Elbette bu ipuçlarını görmek ve doÄŸru yorumlayabilmek için anadilimizi iyi biliyor olmamız gerek. Ä°ÅŸte böyle biri günlük yaÅŸamımızdan siyasi liderlere varıncaya dek bulunduÄŸumuz noktayı ve bu noktanın öncesini sonrasını yalnızca dilimize, dilimizin uÄŸradığı deÄŸiÅŸimlere bakarak çizebilir.
Feyza Hepçilingirler Türkçe bilgisinin ve bilincinin korunup yaÅŸatılması için hiç ara vermediÄŸi uÄŸraşını Sorulmadan adlı kitabında da sürdürüyor. Sorulmadan'da günümüz Türkiye'sinin siyasi, coÄŸrafi, kültürel haritalarını tüm atlaslardan daha iyi çiziyor.
"Ä°nsanlara yüreÄŸinin tek teli bile kıpırdamadığı halde köpeÄŸi için ÅŸiir yazanlar, insanları diri diri yakanların avukatlığını üstlenip bir televizyon yayınında kendisinin de öleceÄŸini anımsayınca utanmadan hüngür hüngür aÄŸlayanlar, sudan nedenlerle "manzumeler" karalayanlar var; ama bu manzumeleri edebiyat saymak, edebiyata ağır hakaret olur."
