"Marksizmin politik kuramı ile estetik kuramı arasında, başından beri bir gerilim olduÄŸu söylenebilir. Devrimci bir teori olarak Marksizm, son kertede sadece ekonomik ve toplumsal yapının deÄŸiÅŸtirilmesini deÄŸil, aynı zamanda kültürel/düÅŸünsel yapının da dönüÅŸtürülmesini öngörür. Buysa, kültürel açıdan hayli donanımsız olan sömürülen/yönetilen sınıfların, bu dönüÅŸümü arzulamalarını gerektirir. Bu dönüÅŸtürme sürecinde sanata, edebiyata bir görev düÅŸtüÄŸü, tarihsel süreç içinde kabul edilmiÅŸtir. Ama uygulama ve edebi pratik açısından sorun hâlâ çözülememiÅŸtir."
Ahmet Oktay, "Toplumcu GerçekliÄŸin Kaynakları" adlı bu kitabında, olayı Sovyetler BirliÄŸi ve Türkiye baÄŸlamında serimlemeye, kaynakları göstermeye ve baÄŸlantılandırmaya, Toplumcu Gerçekçilik'i Politik/Ä°deolojik, Felsefi ve Yazınsal düzeyleri birbiriyle iliÅŸkilendirerek açıklamaya çalışıyor.
Ä°lk baskısı 1986'da yapılan bu kitabın, postmodernist sanatın yaptığı tahribat karşısında kaygılananlar ve özgürlükçü, eÅŸitlikçi bir dünya umudunu taşıyanlar açısından, bu umudu besleyecek bir sanat/edebiyat için öngörü noktaları oluÅŸturduÄŸu söylenebilir...