Amal, 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasıyla ailesi yüzyıllardır yaşadıkları topraklardan sürüldükten sonra Cenin Mülteci Kampı’nda doğup büyümek zorunda kalan akıllı bir çocuktur. Babasından köyleri Ayn Hod’un nasıl cennet gibi bir yer olduğunu dinler, tüm diğer mülteciler gibi, zeytin ve incir ağaçlarının gölgesine dönmeyi düşler. Ancak, aileyi yurdundan eden savaş onları birbirlerinden de ayrı düşürür. Amal’ın babası kaybolur, ağabeyi Yusuf kaçırılır. Bir diğer ağabeyi İsmail ise henüz bebekken İsrailli bir asker tarafından kaçırılmış, David adında bir Yahudi olarak yetiştirilmiştir. Tüm bu olanlardan sonra aklını kaybeden annesinin ise Amal’a bakacak gücü kalmamıştır. Kendi kendini yetiştiren Amal, Amerika’ya kaçmayı başarır. Abulheja ailesinin hikâyesini gelecek nesillerine aktarabilecek bir tek o kalmıştır. Omuzlarında bu yükü taşırken bir yandan da ülkesinin, Filistin’in yok oluşuna şahit olur.
Filistin Sabahları, tarih, kimlik, arkadaşlık, aşk, savaş ve umutla örülü, yürek burkan çarpıcı bir roman. Filistin sorununa farklı bir bakış açısıyla yaklaşan, Ortadoğu’nun kalbinden kopup gelen bir aşk hikâyesi: Filistin aşkının hikâyesi.