Çocukluk başkalarına kolaylıkla karışmanın adıydı,
sorgusuz sualsiz, onların parçası olmanın adı.
Ben çoktan yitirdim o duyguyu.
Şenay Eroğlu Aksoy, özgün keşiflerle dolu ikinci öykü kitabı Gece Çığırtkanları’nda, “örgütlü kötülüğü” ve hayatın her alanına uzanan yansımalarını soğukkanlı bir üslupla dile getiriyor. Öteki olmak ve iktidar kavramları üzerinden, sokaklardan eviçlerine, oradan da ruhlara uzanan arızalara dikkatli bir dille dokunan öyküler, okuru vicdan üzerine düşünmeye çağırıyor.
Gece inince bir balık gibi çırpınmış, terbiye edilmiş, cezalandırılmış tenime, isli ellerime bakıp durdum. Gece çığırtkanları ışığımı görüp fişlemesinler diye yarı karanlıkta, el fenerinin cansız ışığında yazdım sözcüklerimi bu defa: Balık, ölüm, yangın.