Philip Marlowe bu kez Los Angeles'ın taÅŸrasında geziniyor. DaÄŸların arasında, Puma Gölü'nün kıyısında... Kentte binalardan oluÅŸan gürültülü cangılın yerini burada gerçek aÄŸaçlardan oluÅŸan dingin bir orman alıyor. Ama ormandaki dinginlik de kısa sürede insan eliyle bozuluyor. O enfes gölün içinden bir kadının cesedi çıkarılıyor. Ve Marlowe, katili bulmak için, her ÅŸeyin baÅŸladığı yere, kente geri dönüyor. Çünkü karanlığın kalbi vahÅŸi doÄŸada deÄŸil, insanın yarattığı uygar kentlerin merkezinde atıyor. Karanlık iliÅŸkilerle sarmalanmış kentliler, kirli polisler, diÅŸiliklerini kullanarak bu acımasız erkek dünyasında ayakta kalmaya çalışan güzel kadınlar... Yani bildiÄŸiniz insanlık durumu. Dedektifimiz ilginç bir hikâyeyle bizi bu insanlık durumuyla bir kez daha yüzleÅŸtiriyor.