Mehmet Özgül'ün Rusça asıllarından yaptığı özenli çevirileriyle kronolojik olarak yayımlanan Çehov kitaplığının sekizinci ve son cildi Küçük Köpekli Kadın, 1895-1900 yılları arasında yazılmış 16 öyküyü kapsıyor. Yazar Küçük Köpekli Kadın'da, şehirli ve köylü kavramlarını irdeleyerek bir kez daha tüm güzellikleri ve çirkinlikleriyle insanı anlamaya çalışıyor.
"Yaşadığımız kentte hepimiz sıkıcı, boğucu bir yaşamın içine gömülmüşüz; gereksiz kâğıtlar karalamamız, iskambil oynamamız bizler için de birer kılıf değil midir? Yaşamımızı kimsenin bir işine yaramadan, aylaklık içinde, budala, akılsız kadınlar arasında geçirmemiz, bir sürü saçma sapan şeyler söyleyip başkalarının söylediklerini dinlememiz, hepsi birer kılıf değil mi?"