Aşk, ihanet, bağlılık, fedakârlık, güven gibi insan ruhunu biçimlendiren yapıtaşları üzerinde yükselen bir nehir- roman “İçsel Kentler”; siz de şu an onun beşinci ve son kapısındasınız. Geçtiğiniz her kapıyla ruhunuzun derinliklerine biraz daha indiniz.
Lillian, Golconda’da bu kez. Oradaki insanlara bakarak, söylenenlere “söylemek isteyenler” arasındaki bağlantıları başka bir gözle görüyor, çocukluğunun bazı anlarıyla erotizm bağlantısını kuruyor ve ölümle yüzleşiyor.
Çocuklarına dönerken bindiği uçaktaki kadın, aynı Lillian değildir artık.
“Bazı yolculukları tasarımlanmış, krokisi çıkarılmış bir rüya başlatır, bazılarını da bir rüyayı yalanlama çabası dayatır. Lillian’ın tekrar tekrar yinelenen, kentin sokaklarında bin bir meşakkatle ittiği, güçbela ilerleyen, suya bir türlü ulaşamayan gemi rüyası, Lillian’ın da rotasını belirlemişti; bu gemiyi denize, sonsuza kadar kalacağı yatağına bir an önce ulaştırmak zorundaydı sanki."