“Bir isteğiniz?” diye soruyor. Sanki bütün dünya insanlarının bildiği bir dil var da, o dilde soruyor bunu.
“Başka bir emriniz?” diyor ardından.
Bu iki soru gümüşsü yeşillikteki bir ormanın sessizliğinde nerden çıktığı belirsiz bir acayip kuşun ötüvermesi gibi geliyor ona.
Ağaoğlu’nun sessizliğin sesini yükselten ilk sesini duyduk duymadık demeyin.
Füsun Akatlı
Ağaoğlu’nun sahte değerlere, yanlış kalıplaşmış, kemikleşmiş insan tanımlarına karşı savaş açtığını
Sessizliğin İlk Sesi tartışmasız biçimde ortaya koyuyor. Tartışmaya yanaşmadığımız, hep tabu saydığımız bizle sarmaş dolaş yaşayan engelleri, toplumun dikenleşmiş pürüzlerini sıralıyor.
Doğan Hızlan