“Bıçak kesene kadar bıçak değildi oysa.
Ben de kesikleri fark edene kadar doğamı yargıladım.”
Geride kalan için bir ihtimal daha var mı?
Hayatta kalanın, evde kalanın, çocuklukta kalanın, yabanda kalanın, el elde baş başta kalanın, hevesi kursağında kalanın ya da bir hevesten artakalanın, korkusunun gölgesinde kalanın ya da değişip dönüşemeyince unutulanın bir şansı daha var mı? Gidenlerden kalan serin boşluğu sözcüklerin sıcaklığıyla doldurmaya çalışan kahramanlar var Gamze Efe’nin öykülerinde: Sevginin, bağlılığın, yasın ve bekleyişin yükünü sırtlananlar; öylece “kalan”lar...
Gamze Efe, Yine de Bir Şansımız Olmalı’da, birbirini tamamlamayan uyumsuz parçalara, anlamlı bir bütüne ulaşmayan anlara, faili meçhul kesiklere dokunuyor. Yeni bir öykücüyü müjdeleyen, ihtimallerle dolu bir ilk kitap...