Daha çok Orhan Veli olarak tanınan şair Orhan Veli Kanık 13 Nisan 1914’te İstanbul’da dünyaya geldi. İlköğretimine İstanbul’da başlayan Kanık, 1925’te Ankara’ya taşınmaları nedeniyle yatılı olarak Ankara Erkek Lisesi'ne gönderildi. İlkokul öğretmeni edebiyata olan ilgisini fark edince onu yazmaya teşvik etti ve çocuk yaşta yazdığı ''Çocuk Dünyası'' öyküsü eski yazıyla basılan bir dergide yayımlandı. Lise yıllarında Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday'la tanışıp arkadaş oldu. 1932’de liseden mezun olup, eğitimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin Felsefe Bölümü’nde devam eden Kanık, 1933’te Edebiyat Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanı oldu. 1935’te öğrenimi bitmeden okulu bırakan Kanık, Ankara’ya gidip PTT Umum Müdürlüğü’nde işe başladı.
1936’da “Ebabil”, “Düşüncelerimin Başucunda” ve “Oaristys” gibi şiirleri Varlık dergisinde yayımlandı. 1936-1942 arasında Varlık dergisinin yanı sıra İnsan, Ses, Küllük, İnkılâpçı Gençlik gibi dergilerde de yazı ve şiirleri yayımlanan şair, yazdığı şiirlerin yapısı nedeniyle hece şairi olarak kabul edildi. 1937’den sonra yeni tarzda şiirler yazmaya başlayan Kınık, 1941’de Oktay Rifat Horozcu ve Melih Cevdet Anday'la yazdığı “Garip” adlı eserini yayımladı. Bu kitap Garip akımının başlangıcı oldu. 1942’den 1945’e kadar askerlik yapan şair, teğmen rütbesiyle terhis olup, Millî Eğitim Bakanlığı'nın Tercüme Bürosu'nda işe başladı. Yaptığı Fransızca çeviriler bakanlığın klasikler serisinden yayınlandı. 1945’te “Vazgeçemediğim”i 1946’da “Destan Gibi” ve 1947'de “Yenisi” adlı kitapları yayımlandı. 1946’da Hasan Âli Yücel Millî Eğitim Bakanlığı görevinden ayrıldıktan kısa bir süre sonra Kınık da istifa ederek Mehmet Ali Aybar'ın çıkardığı Zincirli Hürriyet ve Hür gazetelerinde eleştiri ve denemeler yazmaya başladı. 1948'de La Fontaine Masalları’nı Türkçeye kazandırdı. 1948’de arkadaşlarıyla beraber önemli yazar ve şairlerin eserlerini yayımlayan “Yaprak” adında bir dergi çıkarmaya başladı. İlk sayısı 1949 Ocak 1949’da çıkan dergi 1 Haziran 1950'ye kadar 28 sayı yayımlandı. Yaprak’ta 1949 yılı boyunca yayımlanan Nasreddin Hoca hikâyelerini şiirleştirdi. Aynı yıl son şiir kitabı “Karşı” yayımlandı. Şehbal Erdeniz'le birlikte Charles Lamb'ın uyarladığı Shakespeare'in Hamlet ve Venedik Taciri isimli eserlerini Türkçeye çevirdi.
Orhan Veli 1950’nin Kasım ayında Ankara’da belediyenin açtığı bir çukura düştü. Başından hafif yaralandı ve iki gün sonra İstanbul’da döndü. Arkadaşıyla öğle yemeği yediği esnada fenalaşıp hastaneye kaldırıldı. Beyinde damar çatlaması yüzünden başlayan rahatsızlığı doktorlar anlamayıp, alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edilmeye başladı. Ancak beyin kanaması geçirdiği sonradan anlaşıldı ve aynı günün akşamı komaya girdi. 14 Kasım 1950’de komadan çıkamayarak hayatın kaybetti.
Tür: Şiir, hikâye
Etkilendiği isimler: Baudelaire, Verlaine, Rimbaud
Öne çıkan eserleri: Garip, Destan Gibi, Karşı, Hoşgör Köftecisi, Bütün Şiirleri
Bir alıntı:
Ağlasam sesimi duyarmısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epiyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.